14 Şubat 2011 Pazartesi

Bu Bitkiler “Hava”nızı Değiştiriyor!





Şimdiye kadar bitkilerin sadece karbondioksit absorblayıp oksijen verdikleri biliniyordu. Fakat NASA’nın iki yıl boyunca 90 bitki üzerinde yaptığı araştırma, bu bitkilerden 15’inin başta benzen, formaldehit ve TCE gibi kanserojen maddeler olmak üzere, birçok zararlı maddeyi emdiğini kanıtladı.



Hepimiz kentleşmenin yanında yeşilin korunduğu bir çevre düzenlemesini arzu ediyoruz. Fakat bu, bizim isteklerimizle şekillenmiyor ne yazık ki… Hızlı bir betonlaşma ile yeşili hunharca yok ediyoruz adeta… Şehir yaşamında ağaçlar, artık parmakla sayılacak hale geldi. Yeşilin azalmasıyla birlikte iyice belirginleşen hava kirliliğini solumak, artık adını sıklıkla duyduğumuz depresyon, halsizlik, astım, alerji gibi hastalıkları beraberinde getiriyor. Yaşam düzeni açısından herkesin şehir hayatından uzakta olma imkanı bulunmuyor. İşte belki de bu nedenle yeşilin bol olduğu ağaçlık alanlara gidince, temiz havayı bolca içimize çekiyoruz.

Yalnızca dışarıdaki etkenlerle değil; ev ve ofis içi ortamlarda, duvar boyaları, halılar, yer döşemeleri, mobilya cilaları ve temizlik maddeleri gibi pek çok alandan ortama yayılan zararlı maddeler nedeniyle de iç hava kalitesi düşüyor. Hatta Çevre Koruma Ajansı (EPA)’nın yaptığı araştırmada iç ortamın, dış ortama göre daha kirli olduğu belirtiliyor. Bu kirliliğin de genel olarak hasta bina sendromuna neden olduğu, bu zararlı kimyasalların kısa ve uzun dönemde olumsuz etkilerinin olacağı açıklanıyor. Kısa dönemdeki etkiler arasında göz, burun ve boğazda yanma, baş ağrısı, yorgunluk ve halsizlik gibi belirtiler; uzun dönemdeki etkiler arasında ise alerji, astım, kalp rahatsızlıkları ve kanser gibi rahatsızlıklar yer alıyor.

Bu durum karşısında alınabilecek tedbirler açısından ilk yapılması gereken, iç ortamların düzenli olarak havalandırılması… İkinci olarak da, evlerimizde dekoratif amaçla yetiştirdiğimiz bitkilerden yardım alabiliriz.

Bitkilerin havayı temizlediğini ve en azından, kullanım tasarrufumuzda bulunan alanları yeşillendirme imkanımız olduğunu hepimiz biliyoruz. Belki ev ya da ofis ortamlarında bitkileri göz zevkimize hitap etsin diye bulunduruyoruz ama bilinmesi gereken bir şey daha var ki, o da bazı bitkilerin bizi iç ortam kirliliğinden korumaya yardımcı olması…

KİRLİLİKLER 24 SAATTE, YÜZDE 87 ORANINDA YOK EDİLEBİLİYOR

Şimdiye kadar bitkilerin sadece karbondioksit absorblayıp oksijen verdikleri biliniyordu.

Fakat NASA’nın iki yıl boyunca 90 bitki üzerinde yaptığı araştırma, bu bitkilerden 15’inin zararlı kimyasalları emdiğini kanıtladı. Aloe vera, bambu, areka, kauçuk, benjamin, deve tabanı ve dracaena çeşitleri, barış çiçeği, paşa kılıcı, İngiliz sarmaşığı, potos sarmaşığı, salon eğreltisi ve kurdele çiçeğinin başta benzen, formaldehit ve TCE gibi kanserojen maddeler olmak üzere, birçok zararlı maddeyi elimine edebildiği ortaya çıktı.

Bu bitkiler kirliliği, 24 saatte yüzde 87 oranında yok edebiliyor. Etkili bir sonuç elde etmek için ise, bitkilerin boyunun en azından 15 cm kadar olması gerekiyor.

Yapılan araştırmalar sonucu bazı bitkilerin, bir takım kimyasallar üzerinde daha etkili olduğu sonucuna varılmış. Örneğin; kurdele çiçeği ve potos sarmaşığı formaldehit, barış çiçeği TCE, İngiliz sarmaşığı sigara dumanı ve paşa kılıcının da temiz koku açısından daha etkili olduğu görülmüş. O nedenle, bu bitkileri kombine halinde kullanmak daha verimli sonuç alma açısından faydalı olacaktır.

Bu bitkiler ayrıca nem dengesinin sağlanmasına ve topraktaki bazı kirliliklerin elimine edilmesine yardımcı oluyor; yani bu durumda toprak seçimi de oldukça önemli bir konu haline geliyor. Bu nedenle zararlı madde içermeyen, mikroorganizmaların gelişmesine fırsat vermeyen kaliteli toprak seçimine de özen gösterilmesi gerekiyor.

Sonuç olarak; gerek evde, gerek iş yerlerinde elimizde olmadan pek çok kimyasala maruz kalıyoruz ve bunlardan çeşitli şekilde etkileniyoruz. Fakat her gün burun buruna geldiğimiz bu zararlı kimyasalların birkaçından kolay bir yöntemle korunabildiğimizi bilmek, insanın içini rahatlatıyor. Bu nedenle mümkün olduğu kadar evde bol bol bu bitkilerden bulunduralım ve böylelikle, kendimizi de ailemizi de bir ölçüde koruyalım…

http://blog.naturelifemagazine.com/?cat=5


3 yorum:

  1. hayırlı kandiller diliyorum.sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. doğa insan dostu.bunu resmen de kanıtladılar.mutlu kandiller ablacım

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir bilgi bu..terasta duruyor bu bitkinin aynısından..içeri almak lazım demek ki.

    YanıtlaSil