29 Nisan 2011 Cuma

İstanbul'u tanıyor musunuz?--Aynalıkavak Kasrı

Aynalıkavak Kasrı
Üç yüzyıl boyunca Haliç kıyılarını süsleyen ve günümüzde Aynalıkavak Kasrı adıyla tanınan yapı, Osmanlı İmparatorluğu Döneminde “Ayanalıkavak Sarayı” ya da “Tersane Sarayı” olarak bilinen yapılar grubundan günümüze ulaşabilen tek örnektir.


İstanbul’u tanıtan tarihsel kaynaklardan, yörenin Bizans Döneminde de imparatorlara ait bir dinlenme yeri olduğu anlaşılmaktadır. Haliç kıyılarından Okmeydanı ve Kasımpaşa sırtlarına doğru gelişen bu büyük bağ ve koruya; İstanbul’un fethinden sonra, Fatih Sultan Mehmet’ten başlayarak padişahlar da ilgi göstermiş ve Osmanlı İmparatorluk Tersanesi’nin Kasımpaşa’da kurulup gelişmeye başlamasıyla birlikte yöreye “Tersane Has Bahçesi” adı verilmiştir.


Buradaki yapılaşmaların tarihi, Sultan I. Ahmed Dönemine (1603-1617) dek inmektedir. Tarihsel süreç içinde çeşitli padişahların yaptırdığı kasırlarla gelişen ve “Tersane Sarayı” olarak anılan bu yapılar topluluğu; 17. yüzyıldan başlayarak “Aynalıkavak Sarayı” olarak da adlandırılmıştır.


Saray bütünü içinde yer alan ve Sultan III. Ahmed Döneminde (1703-1730) yaptırıldığı sanılan Aynalıkavak Kasrı, Sultan III. Selim Döneminde (1789-1807) yeniden düzenlenmiş ve bugünkü görünümünü kazanmıştır. Yapı; Divanhanesi, Beste Odası ve bu mekânların pencerelerini dolanan Yesarî’nin talik hattı ile yazılmış, Kasrı ve III. Selim’i öven, dönemin tanınmış şairleri Şeyh Galib ve Enderunî Fazıl’a ait şiirleriyle 18. yüzyıl mimarlık örnekleri arasında özel bir yer almaktadır.
 

Deniz cephesinde iki, kara cephesinde tek katlı kütlesiyle Osmanlı klasik mimarlığının son ve ilginç yapılarından biri olan Kasır; süsleme açısından da çağının beğenisini yansıtmakta, Aynalıkavak Kasrıözellikle besteci Sultan III. Selim Dönemi kültürünün pek çok öğesini bünyesinde barındırmaktadır. Öyle ki, bu kültürün başlıca simgeleri olan sedir ve sedirimsi kanepe, mangal kandil gibi mobilyalarla döşeli olan odalar, bugün yok olmuş bir yaşam biçiminin görünümlerini sergilemektedir.



Günümüzde bir müze-saray olarak ziyarete açık tutulan Aynalıkavak Kasrı’nın zemin katı, Sultan III. Selim’in besteci özelliği de göz önünde tutularak, Topkapı Sarayı Müzesi’nde bulunan görsel kaynaklar ve kimi kurum ve kişilerin armağan ettiği çalgıların bir araya getirilmesiyle “Türk Çalgıları Sergisi” mekânına dönüştürülmüştür. Kasrın bahçesindeyse, özellikle yaz aylarında konuklara yönelik kafeterya hizmetleri, klasik Türk Sanat Müziği örneklerinin seslendirildiği Aynalıkavak Konserleri ile ulusal ve uluslararası nitelikte resepsiyonlar verilmektedir.


Pazartesi ve Perşembe günleri dışında her gün; 1 Ekim-28 Şubat arasında 09.30-16.00, 1 Mart-30 Eylül arasında 09.30-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
burada

20 Nisan 2011 Çarşamba

"Annelerimize En Guzel Hediyeler" Sergisi

"Annelerimize En Guzel Hediyeler" Sergisi
Ürün Sanat Galerisi 
Açılış Tarihi 20.04.2011 / Çarşamba

Kapanış Tarihi 12.05.2011 / Perşembe

Mekan Ürün Sanat Galerisi

Adres Sarıgül Sk. No: 2 Arzu Apt. D: 5

Caddebostan Kadıköy

Şehir İstanbul / Türkiye

Telefon 216-363 12 80

İnternet Adresi http://www.urunart.com

17 Nisan 2011 Pazar

Türkiye'deki şeker hastalarına müjde


Paraguay'da yüzyıllardır tatlandırıcı olarak kullanılan bilimsel adı 'steviya' olan şeker otu, Akdeniz Üniversitesi'nde üretilmeye başladı.Kalori, yağ, sakarin ve toksik maddeler içermediği için şeker hastalarının tatlandırıcı olarak rahatlıkla kullanabileceği şeker otunun toz halinin ise normal şekerden 200-300 kat daha tatlı olduğu bildirildi. Özel bir firma tarafından da Antalya'da 10 dekar alanda üretimine başlanan şeker otunun, kısa sürede ekonomiye kazandırılması planlanıyor.

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kenan Turgut, Latince ismi steviya olan şeker otunun, tropik kuşakta yetiştiğini belirtti.



Şeker otunun Paraguay'da 1500 yıldır tatlandırıcı olarak kullanıldığını, Brezilya, Japonya, Hindistan'da da kullanımının yaygın olduğunu ifade eden Turgut, Türkiye'de de bitkinin üretimi ve kullanımına izin verildiğini vurguladı. Türkiye'de kullanılıyor olmasına rağmen, üretimi olmadığını ve ithal edildiğini kaydeden Prof. Dr. Kenan Turgut, şu bilgileri verdi:



“Bu bitkinin en büyük özelliği, içerdiği farklı tipteki tatlandırıcı. Sakorozdan çok farklı, steviyol glikozit adı verilen bir tatlandırıcı. Kurutulmuş haldeki şeker otu yaprakları, normal şekerden 10-15 kat daha tatlıdır. İşlenerek toz haline getirilmiş şeker otu ise normal şekerden 200-300 kat daha tatlıdır. Stevia ekstresinin en büyük özelliği, doğal tatlandırıcı ve diyet gıdası olarak hiç bir şekilde kalori, yağ, sakarin ve toksik maddeler içermemesidir.”

Turgut, bir dekardan yaprak olarak 1.5 ton verim alınabildiğini belirterek, “Tatlandırıcı dediğimiz içerik olarak da yüzde 7-15 arasında verim alınabiliyor. Bu da çok yüksek bir rakam” dedi.



Japon şeker hastaları kullanıyor



Japonya, Brezilya ve Paraguay'da şeker otunun diyabet hastaları tarafından yoğun kullanıldığını bildiren Kenan Turgut, “Çünkü olumsuz etkisi yok. Diyabetikler bunu şeker niyetine kullanabilirler. Yapılan araştırmalar şeker otunun, şeker hastaları tarafından kullanılabileceğini göstermektedir. Kalorisi olmayan şeker otunda diğer tatlandırıcılar gibi olumsuzluklar tespit edilmedi. Yüzde 100 doğal olan bu ürünü şeker hastaları rahatlıkla kullanabilir” diye konuştu.

Turgut, şeker otunun dişlere zarar vermediğini de bildirdi.



Şeker otunun, yapay tatlandırıcıların yoğun olarak kullanıldığı gazlı içecekler, meyve suları, reçel, marmelat hatta pasta yapımında rahatlıkla kullanabileceğini vurgulayan Turgut, özellikle diyet ürünlerde kullanılabileceğine işaret etti.



Kandaki şeker oranını düşürüyor



Brezilya, Hindistan gibi ülkelerin şeker otunun üretimine yatırım yaptığına dikkati çeken Prof. Dr. Kenan Turgut, şeker otunun yapay tatlandırıcıların önüne geçecek bir ürün olduğunu kaydetti. “Yüzde yüz doğal bir ürün, kalorisi yok” diyen Prof. Dr. Turgut, hatta bazı yerlerde tedavi edici özelliğinin olduğu, kandaki şeker oranını düşürdüğü, kalp damar hastalıklarına iyi geldiği şeklinde bulgular da olduğunu belirtti.



Tarımsal potansiyeli olmasına rağmen şeker otunun Türkiye'de üretilmediğini vurgulayan Prof. Dr. Kenan Turgut, şunları söyledi:



“Bunu ilk defa Akdeniz Üniversitesi üretiyor. Akdeniz Üniversitesi'nde 1.5 yıl önce başladığımız araştırmalar olumlu sonuçlar verdi. Şu anda ilk planlı deneme alanını kurduk. Yaptığımız çalışmalarla çimlenme oranını yüzde 5'ten yüzde 50'nin üzerine çıkardık. Tropik kökenli bir bitki olmasından dolayı Türkiye'nin her yerinde yetişmez. ODTÜ teknokentte bulunan üretim alanı bulunan özel bir firma da bu işe sahip çıktı. Şimdi Antalya'da 10 dekar alanda üretimine başladı. Yılda üç defa hasat edilebilen şeker otu kısa sürede piyasaya sürülmeye başlanacak.”



Turgut, şeker otunun üniversitede doktora tezi olduğunu da bildirdi.


http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/17503876.asp?gid=245

15 Nisan 2011 Cuma

Sanat Sirki İstanbul Modern`de






İstanbul Modern Sanat Müzesi, Paris’teki Centre Georges Pompidou’nun işbirliği ve Eğitim Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla gerçekleştirdiği "Genç İstanbul Modern" etkinliklerinin dokuzuncusu "Sanat Sirki" başlıklı etkinlikle sürdürüyor

İstanbul Modern Sanat Müzesi, Paris’teki Centre Georges Pompidou’nun işbirliği ve Eğitim Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla gerçekleştirdiği “Genç İstanbul Modern” etkinliklerinin dokuzuncusu “Sanat Sirki” başlıklı etkinlikle sürdürüyor.




5 Nisan -12 Haziran 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilen, 6-16 yaşgrubundaki çocuklara ve ailelerine yönelik “Sanat Sirki”, Alexander Calder’in sirkleri anımsatan eserlerinden yola çıkarak tasarlandı. Atölye, sanatıyla renkli ve eğlenceli bir dünya yaratmış olan büyük usta Alexander Calder’i tanıma, yaratım sürecini keşfetme ve onun heykellerinde kullandıklarına benzer malzemeleri kullanarak eğlenceli sanat oyunları oynama fırsatı sunuyor. Yaratıcılığa yönelik bu oyunlu etkinlikte çocuklar, Calder’in kendine has dilini ve sanatsal formlarını keşfediyor; renkli, şaşırtıcı, eğlenceli kompozisyonlar yaratmış sanatçının büyülü dünyasında gündelik hayatımızdan tanıdığımız malzemelerle oynayarak, denge, hareket, kompozisyon, uzam, çizim, boşluk, doluluk ve performans gibi çeşitli kavramlarla tanışıyorlar. Gündelik malzemelerle kompozisyonlar oluşturarak, sirk kahramanları yaratıyorlar.Genç İstanbul Modern’in 5 Nisan - 12 Haziran 2011 tarihleri arasında gerçekleşen“Sanat Sirki” adlı atölyesi, Pazartesi hariç hafta içi her gün saat 10.00 ve 13.00’te okul grupları için; Cumartesi günleri saat 10.15 ve 13.00’te ve Pazar günleri ise saat 10.15’de bireysel katılımlar için düzenleniyor. Atölyeye aileler Pazar günleri saat 14.00’te katılabiliyor. 90 dakika süren “Sanat Sirki” çalışmasının kontenjanı 20 kişi ile sınırlı. Rezervasyon ve ayrıntılı bilgi için: 0212 334 73 41
 
http://www.haber34.com/sanat-sirki-istanbul-modernde-27342-haberi.html#haberindevami

10 Nisan 2011 Pazar

Ananas mucizesi



Ananas mucizesi
Tropikal iklim kuşağında yetişen bir meyve olan ananas, boğaz ağrısından ödeme, hemoroidden selülite birçok sağlık probleminin giderilmesinde önemli rol oynuyor. Bu mucizevi meyveyle ilgili Avustralya'daki Queensland Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü'nün yaptığı son çalışmalar, ananastaki bromelain enziminin kansere karşı etkili olabileceğini ortaya koydu. Hapı da üretilen ve kullanımı yaygınlaşan bu mucizevi meyvenin faydalarını Dr. Ender Saraç'a sorduk. İşte ananas mucizesi:




Öncelikle ananas alırken tombul olmasına dikkat edin. Mümkün olduğunca en genişi seçilmeli. Ananas ne kadar genişse yenilebilir kısmı da o kadar çok olur. Koyu yeşil yapraklı olmasına dikkat edin. çünkü taze olup olmadığını yapraklarına bakarak tespit edebilirsiniz.

İçinde barındırdığı lifler sayesinde kroner kalp rahatsızlıklarını azaltır.




vucudunuzdaki sodyum oranını azaltıp  yüksek tansiyon riskini azaltır.


sindirim sistemini güçlendirir.


iltihap önleyici olarak kabul edilir.


Bol miktarda C vitamini barındırır. C vitamini ise suda çözülebilen başlıca antioksidandır. Bu sayede vücudun suyla dolu olan bütün bölümlerine ve hücrelere saldıran serbest radikallerin saldırısından korur.


 
İçinde barındırdığı C vitamini sayesinde bağışıklık sistemi güçlenip düzgün çalışır. Kulak enfeksiyonlarına, soğuk algınlığına ve grip gibi rahatsızlıklarda oldukça etkilidir.


İçindeki doğal maddeler ödem gidermeye, ameliyat sonrası yaraları iyileştirmeye yardımcıdır


hemoroide iyi gelir.

Direkt olarak zayıflatıcı etkisi yoktur ancak şişlik ve ödemin giderilmesine yardımcı olduğu, hazmı kolaylaştırdığı için sağlıklı zayıflamaya yardımcı olur.

selülit tedavisi uygulamalarında diyete ve masaja yardımcı olarak kullanılır.

diyete yardımcıdır.



Ancak ananas hapı alırken günde 2 litre su ve yeşil çay içilmesinde fayda vardır.

http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?P=13&cid=45982&rid=4369

5 Nisan 2011 Salı

Remzi İren Resim Sergisi-bakraç sanat galerisinde 19 Mart - 8 Nisan 2011 görülebilir...




































REMZİ İREN




1943 yılında Tokat'da doğdu.1970 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun oldu. Bir süre Almanya'da araştırmalarda ve mesleki çalışmalarda bulundu.



Yurda dönüşünde çok sayıda kişisel sergi açtı ve karma sergilere katıldı.



Cıvıl cıvıl coşkulu renklerle ve temiz, dengeli bir anlatımla doğadan, kırlardan ya da deniz kıyılarından görünümler yansıtıyor tuvallerinde..



Yanısıra Anadolu folkloründen, özellikle kadın başlıklarından kaynaklanan, yine aynı renk zenginliğiyle oluşturduğu çalışmalarla dikkat çekiyor.



http://www.bakrac.com/web/yeniSergiden_remziIren.asp

2 Nisan 2011 Cumartesi

Dinozorlara Yolculuk Sergisi-10.03.2011~10.04.2011


Dinozorlara Yolculuk Sergisi

 
Yer: Torium Alışveriş Merkezi

Tarihler: 10.03.2011~10.04.2011


250 yıldan uzun bir süredir doğal hayat ile ilgili bilgiler üreten ve paylaşan İngiltere’nin dünya çapında en önemli ziyaret merkezinden biri olan Natural History Museum’da sergilenen Dinozorlara Yolculuk sergisi ilk kez İstanbul’da   


300’den fazla bilim adamının çalıştığı, 250 yıllık geçmişe sahip dünyanın önde gelen bilim ve araştırma merkezi Natural History Museum (NHM) “Dinozorlara Yolculuk” isimli sergisi, Torium Alışveriş Merkezi ve İstanbul Çocuk Tiyatrosu tarafından İstanbul’a getiriyor. Sergi, Ekim 2010 tarihinde, 200 milyon dolar yatırımla Torunlar GYO tarafından İstanbul Haramidere’de hayata geçirilen Torium Alışveriş Merkezi’nde, 600 m2 bir alanın müzeye dönüştürülmesi ile 10 Mart 2011 tarihinde açıldı.



65 milyon yıl önce sır dolu ani yok oluşları ile en çok merak edilen canlılar olan dinozorların hayatına uzanan bu gizemli yolculuk, hem çocuklara hem de ailelere dinozorlarla ilgili benzersiz bir deneyim yaşatacak!



İstanbul Çocuk Tiyatrosu Başkanı Kemal Gürkaynak; “Dünyanın en gelişmiş robotlarını üreten Japon Kokoro firması tarafından müze için yapılan hareket edebilen ve ses çıkaran dinozorlar ile, Londra’daki müzeyi İstanbul Torium’a taşıyoruz. Bu kez çocukları aileleri ile birlikte eğlence dışında, eğitici ve bilgilendirici bir sergi ile buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz” dedi.



2 yaşından küçükler için uygun değildir, çocuklar bilete tabidir.



Hafta içi ve hafta sonu 10:00 – 22:00 saatleri arasında açık olacaktır.

buradan alıntıdır