2 Aralık 2010 Perşembe

Güçlü bir betimleyiciden eşsiz renk armonileri- SAMİ YETİK

 
 yine çok beğendiğim ressamlarımızdan-Sami Yetik(1878-1945)--sizlerle paylaşmak istedim...

Peyzaj, imzalı, duralit üzerine yağlıboya, 34x47.5 cm

(Arkas Koleksiyonu)

Öğrenme azmi ve resme karşı duyduğu heyecanı hiç yitirmeyen Sami Yetik, Türk resim tarihinin önemli ressamları arasında yer alır. Hoca Ali Rıza’nın da öğrencisi olan asker ressam Sami Yetik, pek çok Türk ressamını etkilemiştir
Sami Yetik, Asmaaltı tüccarlarından Hacı Raşit Efendi'nin oğlu olarak İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Şehzadebaşı'ndaki ilköğreniminden sonra Çiçek Pazarı Rüştiyesi ve Mülkiye İdadisi'ne devam eder. Ancak askerliğe duyduğu ilgi nedeniyle Mülkiye'den ayrılarak Kuleli Askeri Lisesi'ne geçmiştir. Resmi sevmesine rağmen çalışma fırsatı yakalayamayan Sami Yetik, dönem arkadaşı Mehmet Ali Laga'nın da etkisiyle resme yönelmiştir. Bu yıllarda Kuleli Askeri Lisesi'nde, Osman Nuri Paşa'nın yönettiği donanımlı bir atölye vardı ve Paşa yetenekli gençleri resim yapmaya teşvik ediyordu. İlk resim derslerini buradan alan Sami Yetik, Harbiye Mektebi'ne geçince de daha önceden Laga'nın girişimleriyle tanıştığı ve ömrü boyunca hayranlığını dile getirdiği Hoca Ali Rıza'nın öğrencisi olmuştur. Sami Yetik, bu okulda Hoca'nın büyük ilgisini ve takdirini görerek resim çalışmalarını sürdürmüş ve 1898 yılında mezun olarak Eyüp'teki Veterinerlik Okulu'na resim öğretmeni olarak atanmıştır. Aynı zamanda Sanayi-i Nefise Mektebi'ne devam ederek altı yıl resim eğitimi almış ve buradan da birincilikle mezun olmuştur. Askeri okullarda resim öğretmenliği yaptığı yıllarda kendi isteği ile yurtdışına çıkmak istemiş ve Mahmut Şevket Paşa'nın izniyle Paris'e gitmiştir. 1910-1912 yıllarında Julian Akademisi'nde Jean-Paul Laurens'in atölyesine devam etmiştir. Öğrenme azmini hiç yitirmeyen ve sürekli arayışlar peşinde olan sanatçı, yine bu yıllarda boş vakitlerini değerlendirerek Ecole Pigié'de de sanatını geliştirme çabası içinde olmuştur.

Sanatını yazıya da döken bir asker ressam

Sami Yetik, yurtdışındaki eğitimini tamamladıktan sonra yurda dönmüş, o da hocaları gibi Kuleli Askeri Lisesi'ne resim öğretmeni olarak atanmıştır. Balkan Savaşı'nın başlamasıyla Edirne'ye savaşa gönderilmiş ve askeri liseden beri dostu olan Laga ile birlikte Bulgarlara esir düşmüştür. Sami Yetik, Balkan Savaşı'nda gözlemlediği tüm olayları daha sonra büyük boyutlu olarak tuvaline yansıtmıştır. Bu resimlerin dokuz tanesi 1918 yılında Berlin ve Viyana sergilerine gönderilmiştir. Birinci Dünya Savaşı'na da katılan sanatçı, savaş sonrasında öğretmenlik görevine devam etmiş ve 1933 yılında binbaşıyken emekliye ayrılmıştır.



 
Ankara Samanpazarı, imzalı, 1944, tuval üzerine yağlıboya marufle, 15x24 cm

(Arkas Koleksiyonu)
Sami Yetik, resim alanındaki bilgilerini ve edindiği tecrübelerini gazetelerde makalelere dönüştürmüş ve 1940 yılında yayınlanan “Ressamlarımız” adlı kitabı hazırlamıştır. Galatasaray sergilerine katılmayı ihmal etmeyen sanatçı, önemli bir asker ressam olarak çok sayıda ressamın yetişmesinde etkili olmuştur.
Güçlü bir betimleyiciden eşsiz renk armonileri

Kurtuluş Savaşı'na muharip ressam olarak katılması, savaş konulu tablolarının biçim ve içerik olarak son derece güçlü olmasının nedenidir. Bu eserlerinde milli bilinci ve dayanışma ruhunu büyük boyutlu, kalabalık figürlü kompozisyonlar olarak başarıyla betimlemiştir. Sanatçı, emekliliğine de rastlayan 1930'lu yıllardan sonra daha küçük ölçekli peyzajlara ve figürlü kompozisyonlara, portre ve natürmortlara yönelmiştir.
Sami Yetik, peyzajlarında, panoramik manzaralara ve kentlerin kimliğini oluşturan tarihi eserlerin betimine özellikle yer vermiştir. “Kadifekale'den İzmir” panoramik manzaralarına, “Bursa, Emir Hatun Camii” tarihi eser betimlerine örnek olarak gösterilebilecek güçlü yapıtlarındandır.


 
Emir Hatun Camii, imzalı 1936 tarihli, tuval üzerine yağlıboya,

kartona marufle edilmiş, 39x29 cm (Arkas Koleksiyonu)

Ayrıca “Ankara Samanpazarı” tablosunda görüldüğü gibi sıklıkla kentsel doku içinde günlük yaşamı ele aldığı eserler vermiştir. Sanatçı, 1900'lü yıllardan başka örneklerini de gördüğümüz, döneminin beğenisine göre biçimlendirilmiş ince uzun formda, duygusal yönü ağır basan, resim espasında gözü derinliğe çeken, zengin renk değerlerine sahip peyzajlar resimlemiştir.
Sami Yetik'in tüm eserlerinde zengin paletini yansıtan fırça tuşelerinin eşsiz armonisini görmekteyiz. Planları ifadedeki gücü, renk dengelerini gözetmekteki özeni, vurgulanması gerekli özelliklerindendir. Gün ışığını ifade etmekteki başarısıyla Türk izlenimcileri arasında ayrıcalıklı yere sahiptir. Kısaca Sami Yetik, Türk resminde izlenimci üslubu yerel duyarlılıkla bağdaştırarak uygulayan ressamlarımız arasında son derece önemli bir imzadır.



Peyzajlar, imzalı,

ahşap üzerine yağlıboya,

59x19 cm

(Arkas Koleksiyonu)



Kaynakça:

• Adnan Turani, Batı Anlayışına Dönük Türk Resim Sanatı, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara 1977.

• Kaya Özsezgin, Sami Yetik, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 1997.

• Kaya Özsezgin, Türk Plastik Sanatçıları Ansiklopedisi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 1999.

• Nüzhet İslimyeli, Asker Ressamlar ve Ekoller, Asker Ressamlar Sanat Derneği Yayınları, Ankara


http://www.arkas.com.tr/pages/arkas_news/haziran_2007/haber6.html