11 Ağustos 2010 Çarşamba

Bir Sevgi Öyküsü-herkese iyi ramazanlar... ziyaretinizi bekliyorlar...

BİR SEVGİ ÖYKÜSÜ

http://www.sevgimagazasi.org/
- Sayın Sinan Gülerci Sevgi Mağazası fikri nasıl oluştu?

Sevgi Mağazası yıllara dayanan gözlemlerim neticesinde, sağlıklı bir araştırma sonucu ortaya çıkan bir çalışmanın ürünüdür. Türkiye’de, insanlar ve toplumlararası yardımlaşma ve dayanışma yapılmakta idi. Hepsi de iyi niyetler çerçevesinde mükemmeli yakalamaya çalışıyorlardı. Biz yardımlaşmaya farklı ve yeni bir model getirmek için, yardımlaşmanın dinimizde, geleneklerimizde nasıl yapıldığını inceleyip, Avrupa ülkelerinde hangi sistemlerin uygulanıldığını Sevgi Mağazası’nın kuruluşundaki gönüllü arkadaşlarımızla birlikte yoğun bir çaba sarf ederek araştırdık.

Araştırmalarımız sonucunda ortaya çıkan verilerle mükemmeli yakalamaya çalıştık. Yardımlaşma ve Dayanışmada toplam kalite esaslarını uygulamayı hedefleyerek yeni bir sistem geliştirdik.

Ve sürekli uygulamakta olduğumuz sistemi sorgulayarak en doğru ve uygulanabilir bir model oluşturmayı amaçladık.
- Uygulamaya başladığınız sistemde eksiklikler ortaya çıkıyor muydu?

Elbette eksiklerimiz vardı. Çünkü biz sürekli gelişmeyi benimsemiş bir ekibiz. Yaptığımız işlerde öncülük etmek bizlere farklı bir haz veriyordu. Sürekli kendimizi ve sistemimizi sorguladığımızda yeni fikirler ortaya çıkıyordu, onlarda bizim eksikliklerimiz olarak kabul ediyor onları tamamlamaya çalışıyorduk.

Prensiplerimizin başında, faaliyetlerin tamamı gönüllülük esaslı olup, hiç bir suretle maddi yardımlara girilmemesiydi. Çünkü; Maddiyatın girdiği yerlerde güvensizlik, çıkar ilişkileri ve ardından hak etmeseniz de şaibeler altında kalma olasılığı ile karşı karşıya kalabilme durumuyla karşılaşabiliyorsunuz.

Sevgi Mağazası’nda yardım ve dayanışma sistemini oluştururken maddiyattan uzak şeffaf, sorgulanabilir sistemli bir yardımlaşmayı dikkate aldık.
- Sayın Gülerci maddi yardım almadığınızdan bahsettiniz. Maddi yardım almadan dernek faaliyetlerinizi sürdürmekte güçlük çekmiyormusunuz?

Elbette ki bir takım sıkıntılar çekiliyor. Herşeyden öte yapmak isteyip, maddi yetersizlikten dolayı yapamadığımız pek çok faaliyet var. Bunları yapamamak bizleri üzmekte. Örneğin; yardım almaya gelen pek çok ailenin maddi yardım isteklerini karşılayamıyoruz. Yardım yapmak isteyen hayırseverlerin evlerinden eşya toplayamıyoruz, Sevgi mağazasına destek veren hayırsever insanlarımıza teşekkür dileklerimizi iletmek için mektup gönderemiyoruz, kampanyalarımızı yeterince duyuramıyoruz. Dönem dönem Sevgi Mağazasının temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekiyoruz. Ama yine de maddi yardımları almamakta kararlıyız.

Maddi sorunlarımızı çözmek için yeni projeler geliştirmek suretiyle çözüm yolları arayışı içerisindeyiz. Bunlardan biri de “Çamaşırhane Projesi” bu proje ile bazı temel ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz ümidindeyiz. Bir de maddi ihtiyaç doğuran çalışmalarımızda sponsor bulmak yöntemi ile gidermeye çalışıyoruz.

Örneğin; hayırseverler Mağazanın telefon faturasını, elektrik faturasını, personelin bir maaşını ödemesi, posta masrafının karşılanması, Mağazanın ihtiyacı olan bir raf yaptırması vb. ihtiyaçları karşılamak suretiyle derneğimize katkılar sağlanmasını beklemekteyiz.
- Sevgi Mağazasında en çok hassasiyet gösterdiğiniz konu nedir?
Yardım ederken kimseyi rencide etmeden onların gururlarını okşayarak, herhangi bir mağazadan alışveriş yaparcasına bir ortam ve model sağlamaya çalıştık. Her şeyden öte Sevgi Mağazamızın açılışını onurlandıran sayın Sakıp Sabancı bizleri cesaretlendirdi. Ardından büyük sorumluluklar getirdi. Sevgi Mağazası Sakıp Sabancı ismiyle anılmaya başlandı. Hatta bütünleşti. Bu bütünleşme yurdun dört bir yanına medya sayesinde yayılmıştı. Mağazaya gelip Sakıp ağayla görüşmek isteyenlerle dolup taşıyordu. Burada bir şey farkettik. Artık yaptığımız bütün çalışmalarda çok daha fazla dikkat etmemiz gerekliydi. Sayın Sakıp Sabancı isminin Mağazamızla bütünleşmesi bizlere büyük sorumluluklar getirmişti. Bu ismin kesinlikle yıpratılmayıp, aksine daha da yüceltilmesi için büyük gayret göstermemiz gerekiyordu. Çünkü onun sayesinde bu kadar başarılı olmuştuk.
Sayın Sakıp Sabancı’nın vefatından sonra aynı misyonla desteklerini sürdüren Dilek Sabancı derneğimizle sürekli irtibat halinde olup, rahmetli babasının desteklediği Sevgi Mağazasını hiç bir zaman yalnız bırakmadı.
- Çalışma sisteminiz nasıl işliyor. Yardım edecek kişileri nasıl tespit ediyorsunuz? Yardım alacak olanlarda öncelikleriniz nelerdir?

  Yardım edeceğimiz kişilerde önceliğimiz ÇOCUKLAR. Yaptığım bir araştırmaya göre yoksulluk içerisindeki ailelerin çocukları anne ve babalarına hiç hediye alamamış. Anneler ve babalar gününde onlara sadece sevgilerini, bazen şiir, parklarda bulabilirse bir çiçek alabilmişler. kendilerinin harçlıkları dahi olmadığından kendilerine hiçbir şey alamamışlar. Sevgi Mağazası’nda arzulanıp yapılamayan istekleri var etmeye çalıştık. Sevgi Mağazası müşterileri olan çocuklara Milli Eğitim Müdürlüğü kanalıyla okullara ve öğretmenlere ulaşıp
okuldaki yardıma ihtiyacı olan çocukların tespit edilerek okul aile birlikleri aracılığıyla tespit ediyoruz.

Tespit edilen öğrencilerin yardım almalarını ise bir program dahilinde öğretmenler çocukları ödüllendirmek amacıyla bizlere yönlendiriyor. Sevgi Mağazasından yardım almaya gelen çocuk herhangi bir butikten alışveriş yapıyor atmosferiyle karşılanınca kendilerini çok rahat bir ortamda hissederek ihtiyaçlarını karşılıyor.

Annesine, babasına ve okul çağından küçük kardeşlerine hediye alarak mağaza ziyaretini karşılamış oluyor. İhtiyaç sahibi çocukların bütün ihtiyaçlarını “
kıyafet, ayakkabı, defter, kitap, çanta, oyuncak, bisiklet vs.” karşılamaya çalışıyoruz. Ve onlardan sadece tek bir söz alıyoruz. Büyüdüğü zaman Sevgi Mağazasının gönüllü bir üyesi olmasını, ihtiyacı olmayan eşyalarını bize getirmesini istiyoruz.
Ailelere ise Kaymakamlıklar kanalıyla muhtarlar vesilesiyle ulaşıyoruz. Muhtarların araştırıp ihtiyaç sahibi olan aileleri tespit ederek, FAKİRLİK BELGESİ ile Sevgi Mağazasına yönlendiriyorlar. Mağazadan randevu alan aileler çocuklarıyla birlikte randevu saatinde gelerek aile fertlerinin yardımlarımız kapsamındaki bütün ihtiyaçlarını hiç bir ücret ödemeden karşılıyorlar. Yardım alırken mağaza içerisine randevuyla gelen aile haricinde kimse içeri alınmayarak sıkılmalarına sebep olabilecek unsurlar ortadan kaldırılıyor. Ailelere tek şartımız ise okul çağında ki çocukların tamamının okula gitmelerini sağlamaları.

Şayet okul çağındaki çocuklarını okula göndermemişler ise yardım yapılmıyor. Ama okula devam ettirdikleri koşulda ise çocukların bütün okul giderleri karşılama garantisi veriyoruz. Bu prensibimiz sayesinde yüzlerce öğrenciyi tekrar eğitime kazandırdık.
-Kıyafet ihtiyaçları dışında başka yardımlarınız oluyor mu?

Sevgi Mağazası aslında sadece bir mağaza değil. Bir sistemdir. Bu sistemin özünde sevgiyi, olanakları ve imkanları paylaşmaktır. Bir nevi sevgi Mağazasına gönül vermiş insanlar ihtiyaç sahibi insanları KARDEŞ AİLE olarak kabullenip, onların bütün sorunlarına imkanları nispetinde yardımcı olmaya çalışıyor.

Yardım etmeye gelen kişi veya aile bize şu soruyu soruyor “Biz size güveniyoruz. Nasıl yardımcı olabiliriz” gelen kişilere önce sistemimizi anlatıyoruz. Varlıklı bir ailenin nelere ihtiyacı varsa, yoksul bir ailenin de aynı şeylere ihtiyaç duyduğunu belirtiyoruz. Bunların giyim, ev eşyaları, oyuncak, takı, bisiklet, top, okul araç-gereçleri, hatta sinema ve tiyatro biletleri. Çünkü; onlarında sosyal hayatın içinde olmaları gerektiğine inanıyoruz. Bütün bunları paylaştıktan sonra Sevgi Mağazasına gönüllü üye olarak alıyoruz. İhtiyaç sahibi ailelerin ihtiyaçları doğrultusunda kendi imkanları nispetinde paylaşmaya çalışıyorlar. Bunun adına biz sevgiyi paylaşım diyoruz. Paylaşan kişileri ise SEVGİ DOSTLARI olarak nitelendiriyoruz.

-Çalışmalarınızda en çok nelere ihtiyaç duyuyorsunuz?
Tabii ki GÖNÜLLÜLERE Sevgi Mağazası’nda manevi haz’ın dışında hiçbir beklenti çerisine girmeyip, paylaşımı özünde benimseyen sevgi gönüllülerine çoğunlukla çocuk kıyafetleri, önlük, ayakkabı, okul araç ve gereçleri, oyuncak gibi ihtiyaçlarımız oluyor. Özellikle okul başlangıç, dini bayramlar ve 23 Nisan Çocuk Bayramı, anneler ve babalar günü gibi özel günlerde yeni kıyafetlere çok ihtiyaç duymaktayız.

Bir de kıyafetlerin toplanmasında sıkıntı yaşamaktayız. Para yardımları almadığımızdan nakliye ücretleri ağır geliyor. Şayet bir kargo firması bize eşyaların toplanma konusunda sponsorluk yaparsa inanıyorum ki çok daha fazla eşya toplayıp, çok daha fazla insanımızı mutlu edeceyiz. Eşyaları toplayabileceğimiz bir minibüs, kamyonet bağış olarak alabilirsek bu da sorunumuzu nispeten çözmüş olacaktır.
-Sevgi Mağazası’nın hedefleri nelerdir?

Hedefimiz, Sevgi Mağazası’nı yurt genelinde yaygınlaştırmak. Biz Kadıköy’de tek şubeyle başlayıp, örnek teşkil ederek 2006 yılında Türkiyenin çeşitli il ve ilçelerinde model alınarak 60′ın üzerinde Sevgi Mağazası açıldığını tespit ettik. Şimdilerde ise Kadıköy’deki merkezimizden çevremizdeki yoksulların ihtiyaçlarını karşıladığımız gibi Türkiye’nin hangi yöresinde olursa olsun eşyaya ihtiyaç duyan tüm Sevgi Mağazalarını desteklemekteyiz. Hatta yeni açılacak olan Sevgi Mağazaların ilk eşyalarını biz gönderiyoruz.
Düşünsenize Metropollerde her semt’te, ve yurdumuzun her ilinde bir SEVGİ MAĞAZASI olduğunu. Milyonlarca insanımız sevgiyi paylaşarak birbirinin ihtiyaçlarını karşılayacak ve yoksul insanların sorunları çözüleceği gibi çöpe giden ekonomiyi de değerlendirmiş olacağız. Bu sisteme devletin de destek ve teşvik olması gerekiyor bence. Çünkü; bunlar fertlerin değil, ülkemizin sorunları.

Ülkemizde toplumumuzu yardımlaşmaya ve dayanışmaya sistemli bir şekilde kanalize edersek bir çok sorunun üstesinden gelinir. Ben şunu gördüm Türk toplumu yardımlaşmayı ve dayanışmayı seven, paylaşımcı bir millettir. Yeter ki yapılan işin doğru ve istismar edilmediğine güven duysun.

Sevgi Mağazası Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Yardımlaşma ve Paylaşım SEMBOLÜ olmayı başardı. Biz sevgi gönüllülerinin en büyük kazancı, bu gururu yaşamaktı. Yüzümüzün akıyla bu gururu yaşayabildik ve bu görevi bir insani vazife olarak benimsedik. Bundan sonraki gururumuz ise bu sistemi yaygınlaştırmak Toplam Kalite çerçevesinde yaşatmaktır.