28 Ocak 2011 Cuma

Neşe Gümüşçüoğlu :: Suluboyanın Sevgiyle Dansı- 01 Şubat -15 Şubat 2011



.Deyim Sanat Galerisi, kuruluşunun 27. yılında 1 Şubat – 15 Şubat 2011 tarihleri arasında Neşe Gümüşcüoğlu’nun 26. kişisel Suluboya Resim Sergisi’ne ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.


Neşe Gümüşcüoğlu, İstanbul, Kadıköy’de doğdu ve halen orada yaşamaktadır.


1985 yılında resim çalışmalarına başlayan sanatçı , Suluboya tekniğinin heyecanlı ve duygusal yapısına çok uyduğunu ve bu yolla kendisini daha iyi ifade edebildiğini fark ederek bu dalda yoğunlaşmıştır.


Bir nefeste spontane fırça darbeleriyle elde edilen akışkan ve şeffaf lekelere, gerektiğinde yoğun ve şiddetli tonlar da katarak özgün bir dil oluşturan Neşe Gümüşcüoğlu, Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği ve Suluboya Ressamları grubu üyesidir.


Bugüne kadar pek çok karma sergiye de katılan sanatçının canlı ve sıcak renklerden oluşan resimlerinin konusu yine “Peyzajlar”, “Gelincikler”, “Yarış Atları”, “Tangolar” ve “Flamenkolar”dır. Gümüşçüoğlunun adeta sanat yaşamının son 10 yılının bir özetini görebilirsiniz..

  Deyim Sanat GalerisiBüyükdere Cad. Meydan Sok. Sheraton Oteli Yanı Plaza Spring Giz No.3

Maslak

212 - 286 21 84

Bu icatlar dünyayı kurtaracak



Bugün faaliyette olan nükleer reaktörler 1950’lerde geliştirilen standart teknolojiyi kullanıyor. Terra Power adındaki enerji şirketi, yeni bir nükleer enerji teknolojisini piyasaya sunmayı amaçlıyor. Eski nükleer reaktörler, düzenli olarak zenginleştirilmiş uranyum ikmaline ihtiyaç duyuyor, ardından uranyumu nükleer atık olarak atıyor. Terra Power şirketinin ürettiği teknoloji burada devreye giriyor. Geliştirdikleri “dalga reaktörü” zenginleştirilmiş uranyumu atık halinde bile kullanarak yıllarca değerlendirebiliyor.

Dalga enerjisi


Dalga enerjisinden yararlanmak yeni bir fikir değil. Bu teknolojinin savunucuları, bundan 30 yıl önce pervanelerden elektrik üretilmesi yöntemini geliştiren Edinburgh Üniversitesi akademisyeni Stephen Salter’ın yönteminin halen fayda sağlayacağını belirtiyor. Salter’ın “Ördek” adındaki icadı, dalgalar geçerken ileri ve geri dönerek, mekanizmayı harekete geçiren bir döngü oluşturuyor. Bugün ABD’li ve İngiliz bilim insanları Salter’ın mekanizmasını geliştirmek için çalışıyor. Amaçları 2010’da 800 eve yetecek 2MW elektrik üretmek. 2050’de bu hedefi 500 MW’a çıkarmayı istiyorlar.


Geride bıraktığımız bir yıl iklim değişikliği konusunda endişelenen insanlar için bir hayal kırıklığı oldu.

Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da 2009 yılının yazında düzenlenen iklim değişikliği zirvesinde, Kuzey Amerika ve Avrupa’nın zengin ülkeleri, fosil yakıtların kullanımının azaltılması konusunda Hindistan ve Çin gibi yükselen güçlerle anlaşmaya varmayı başaramadı
Ardından ABD hükümeti de hava kirliliğini önüne geçmek için gerekli adımların atılmasında başarısız oldu. Politikacıları içinden çıkılmaz önerilerle uğraşa dursun, araştırmacılar yeni, alışılmadık çözümler üretmeye devam ediyor.

İşte enerji üretecek yosun çiftlikleri dahil temiz enerji sorunu çözmeyi amaçlayan buluşlar:

Dünyayı beyaza boyamak


Bilim insanları, birçok şehrin çok siyah bir görünüme sahip olduğunu belirtiyor. Çatılar siyah, asfalt kaplı yollar kapkara. Ve tüm bu karanlık yüzeyler güneşin enerjisini absorbe ediyor. Buna, “kentsel ısı adası” etkisi adı veriliyor. Bu etki, şehirlerdeki hava sıcaklığını 5 dereceye kadar yükseltebiliyor. Ancak, eğer kaldırımlar yansıtıcı maddelerle kaplı olsaydı, çatılar farklı renklerle boyansaydı ve şehirlerde daha fazla gölgelik alan bulunsaydı, ısı fazlasıyla yansıtılır ve enerji tasarrufu sağlanırdı. New York’ta bir okulun çatısını boyayan gönüllüler, bu fikri herkesten önce benimsemiş görünüyor.

Su ayırma


Güneş panelleri, doğal olarak güneş battıktan sonra elektrik üretemiyor. Ancak bu ay yayımlanacak “Cool It” adlı belgeselde MIT'den (Massachusetts Institute of Technology) akademisyen Daniel Nocera, ekibiyle iki yıl önce yaptıkları bir buluşu anlatacak. Nocera, suyu bileşenlerine ayırarak oksijen ve hidrojen elde edilmesini sağlayan ucuz bir yöntem geliştirdi. Bir yakıt hücresinde enerji üretebilmek için oksijen ve hidrojenin kullanılabildiğini belirten Nocera, buluşunun çığır açıcı olduğunu düşünüyor. Eğer başarılı olursa, gelecekte güneş battıktan sonra bodrum katındaki su ayrıştırıcı sistemler hidrojen ve oksijen ayrıştırmasıyla enerji üretecek.

Yosun yakıtı


Tüm bitkiler gibi, yosunlar da güneş ışınlarını ve karbondioksiti emer. Aynı zamanda, dizel ve jet yakıtı olarak rafine edilebilen petrol üretir. Bilim insanları, genetiği değiştirilen yosunlar üreterek gelecekte petrol sıkıntısını aşabilecekleri görüşünde. Yosun ayrıca, mısır gibi biyo yakıt sağlayan ürünlere göre de daha avantajlı. Kuru toprakta ve tuzlu suda yetişebilen yosunlar, şimdiden yosun çiftliklerinden petrol elde etmeyi amaçlayan 100’den fazla şirketin ilgisini çekmiş durumda.

Nükleer atıktan enerji
 

Bugün faaliyette olan nükleer reaktörler 1950’lerde geliştirilen standart teknolojiyi kullanıyor. Terra Power adındaki enerji şirketi, yeni bir nükleer enerji teknolojisini piyasaya sunmayı amaçlıyor. Eski nükleer reaktörler, düzenli olarak zenginleştirilmiş uranyum ikmaline ihtiyaç duyuyor, ardından uranyumu nükleer atık olarak atıyor. Terra Power şirketinin ürettiği teknoloji burada devreye giriyor. Geliştirdikleri “dalga reaktörü” zenginleştirilmiş uranyumu atık halinde bile kullanarak yıllarca değerlendirebiliyor.
 
http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=736971&page=6