29 Aralık 2010 Çarşamba

80'lerde Çocuk Olmak

80'lerde Çocuk Olmak
 

İnternette 10. yılı geride bırakan, aynı zamanda genç yazarların eserlerini yayımlayan Yitik Ülke, yakın tarihimizin ve internetin en büyük fenomenlerini kapsayan "80'lerde Çocuk Olmak" kitabını 2006'da yine kendi adıyla kurduğu Yitik Ülke Yayınları'nca yayımladı.


Sitenin ve yayınevinin kurucu editörü yazar-şair Kadir Aydemir tarafından hazırlanan "80'lerde Çocuk Olmak" kitabı şimdiden geniş bir okur kitlesinin ilgisini çekmiş gözüküyor. 89 yazarın bir araya geldiği kitapta, 80'li yılların yaşam tarzı, kültürü, alışkanlıkları, modası ve o yıllarda geçmiş olan çocukluk hatıraları ayrıntılarıyla, neşeli bir dille anlatılıyor. Kitabın arka kapağında okura şöyle sesleniliyor:

"Bu sadece bir kitap mı? Hayır! Bu kitap, canlı bir şey! Yaşayan tarihin ta kendisi! Dikkatle, özenle okuyun...

80’lerde Çocuk Olmak, hem bir kitap ismi, hem de bir kuşağın en büyük özlemlerini, yaşanmışlıklarını içinde barındıran yolculuğun özel ve güzel adı. Bu kitapta bir araya gelmiş 90 kadar yazar var. 1980’lerde çocuktu onlar... Hepsi aynı kuşaktan… Sayfalarda gizlenen anılarda herkes kendinden bir şeyler buluyor. Fazıl Say’dan Gürgen Öz’e, Eylül Duru’dan Bülent Çolak’a, Onur Behramoğlu’ndan Erdem Aksakal’a, Göksel Bekmezci’den Ahmet Büke’ye, Barış Müstecaplıoğlu’ndan Yiğit Değer Bengi’ye dek, adları buraya sığmayacak onlarca yazar ve sanatçı bu kitap için çocukluklarını, anılarını, aşklarını, oynadıkları oyunları, 1980 darbesinin kendilerinde ve ailelerinde bıraktıkları kara tortuyu, yüzlerce ayrıntıyı bazen bir çocuk, bazen bir yetişkin gözüyle kaleme aldı. Yaklaşık üç yıllık bir çalışma sonucu doğan 80’lerde Çocuk Olmak kitabı, her kuşağın el kitabı olacak nitelikte. Dönemin pembe dizileri, ünlü oyuncuları, en çok izlenen çizgi filmleri, mahalle abileri, sokak kavgaları ve oynanan unutulmaz oyunlar, atari salonları, fırlamalıklar ve ergenliğe geçiş hikâyeleri, birbirimizle konuşurmuş gibi doğal bir şekilde anlatılıyor. Evet, bizler büyüyoruz ama çocukluğumuz ve yaşanmışlıklar orada öylece duruyor. Yolculuğumuza siz de katılın...
Kitabımızı 80’lerin aydın insanlarına, halk kahramanlarına, üniversite gençliğine ve 80’lerde doğup kaybettiğimiz tüm çocuklara ithaf ediyoruz.
Kadir Aydemir’in yayına hazırladığı bu kitap ayrıca anlamlı bir doğum günü hediyesi. 80’ler çocuklarının hiç yaşlanmadığının, hep çocuk kalacağımızın bir ispatı... Bu yıl, Türkiye sanal âleminin en eski ve köklü şiir-edebiyat sitelerinden Yitik Ülke’nin 10. yaşını kutlarken, bu kitapla, anılarına sahip çıkan herkesin de doğum gününü kutluyoruz.
Bu toplum belleksiz değil! Bizler de unutmadık ve yazdık!
Yaşasın 80’lerde çocuk olmak!"
“80’lerde Çocuk Olmak” kitabında yazılarıyla yer alan yazarlar şöyle: Yeşim Ağaoğlu, Onur Akbudak, Alper Akdeniz, Erdem Aksakal, Neyran Savaşman Akyıldız, Çiğdem Aldatmaz, Figen Alkaç, Sema Aslan, Hürcan Âşık, Mustafa Atapay, Kadir Aydemir, Eda Aytekin, Nil Esra Başaran, Ezgi Başkır, Suat Başkır, Barış Behramoğlu, Onur Behramoğlu, Göksel Bekmezci, Sinem Bengi, Yiğit Değer Bengi, Ersan Bengisu, Hasip Bingöl, Ahmet Büke, Elmira Cancan, Gökçenur Ç., Şebnem Çağlayan, Tunca Çaylant, Kader Çekerek, Serdar Çekinmez, Murad Çobanoğlu, Bülent Çolak, Elçin Demiröz, Özge Ç. Denizci, Ömer Faruk Dizdar, Eylül Duru, Galip Dursun, Sine Ergün, Azim Raşit Ersoy, Elif Savaş Felsen, İdil Giray, Pınar Gözpınar, Nilay Sağ Gülalp, Eda Günay, Koray Günyaşar, Yasemin Gürkan, Sanem Güven, Nefin Huvaj, Aydın İleri, Necla İret, Deniz Yalım Kadıoğlu, Gülay Kalkan, Bekir Arslan Kopuz, Ulaş Kurugüllü, Ahmet Küçükkayalı, Ece Erdoğuş Levi, Barış Müstecaplıoğlu, Engin Neşeli, Pınar Nurhan, Pelin Onay, Esra Ovalı, Yaprak Öz, Gürgen Öz, Şahin Özbay, Özlem Özyurt, Hatice Topal Özçoban, Nilüfer Özgeren, Sedef Özkan, Erol Özyiğit, Murat Prosciler, Tomris Sakman, Fazıl Say, Hakan Sim, Güray Süngü, Melih Süsleyen, Müjgan Şahinoğlu, Melike Aslı Şahinsoy, Ümit Şener, Seda Tansuker, Filiz Tanya, Erkut Tokman, Alper Turgut, Murat Türkücüoğlu, Serkan Türk, Papyon Tayfun Türkkan, Ferhat Uludere, Gül Yaşartürk, Özlem Yıldız, Hande Yöremen, Zeynep Zişan ve Güncem Topçu. Kitaba Punto Dağıtım kanalıyla tüm kitabevlerinden ve yurtiçi yurtdışı online kitap satışı yapan www.pandora.com.tr kitap sitesinden ulaşılabilir.

http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/kitap-cd/16605897.asp

28 Aralık 2010 Salı

'Şarjım cebimde'


'Şarjım cebimde'
Kullanım alanı gitgide genişleyen güneş enerjisi tekstil sektörüne de girdi

 ABD’de merkezli Silvr Lining tarafından tasarlanan, üzerinde iki adet güneş panelli geniş cep bulunan pantolon ve montlar satışa sunuldu.



15 santimetre genişliğinde ve 20 santimetre uzunluğundaki cepleri ile cep telefonu ve mp3 çalar gibi cihazları şarj edecek kadar enerji üretebilen bu giysilerin, günlük yaşamın koşuşturmasında teknolojiden kopmak istemeyenler için ideal olduğu belirtildi.



Pantolon ve montlar, piyasada yaklaşık 900 dolardan satılıyor.(aa)
 
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1034330&Date=28.12.2010&CategoryID=79

27 Aralık 2010 Pazartesi

100 Koleksiyondan, 100 Nuri İyem -Kibele Sanat Galerisi (görülmeye değer bir sergi)





Nuri İyem24 Aralık 2010 - 19 Şubat 2011 .100 Koleksiyondan, 100 Nuri İyem

24 Aralık 2010 – 19 Şubat 2011



Türk resim sanatında kendi ekolünü oluşturmuş ender sanatçılardan biri olarak kabul edilen Nuri İyem’in (1915-2005), çeşitli kişi ve kuruluşlara ait koleksiyonlarda bulunan binlerce eseri arasından seçilen 100 yapıtı, Kibele Sanat Galerisi’ndeki sergiyle bir araya geliyor. “100 Koleksiyondan, 100 Nuri İyem” başlıklı sergi, İyem’in eserlerini sanatçı-koleksiyoner ilişkisi açısından ele alması bakımından da bir ilke imza atıyor.

Sanat yaşamı boyunca, bağımsız bir ressam olarak yaşamını sürdürmeyi başarmış; önce kendi izleyicisini, ardından da koleksiyonerini yaratmış ender ressamlarımızdan olan Nuri İyem, İş Bankası Kibele Sanat Galerisi’ndeki sergiyle farklı bir açıdan ele alınıyor. Sanatçının soyut eserlerinden kadın yüzlerine, nü’lerinden göç resimlerine, natürmortlarından gerçek insan portrelerine 100 tablosu bu sergide yan yana görülebilecek. Türkiye’de sanat koleksiyonerliği kavramının henüz oluşmaya başladığı 1950’li yıllarda ilk resmini satan Nuri İyem, binin üzerinde koleksiyonda yer alan arşivlenmiş, tescillenmiş ve kayıt altına alınmış 2 bin 600 eseriyle bugün Türkiye’nin en iyi bilinen ve eserleri farklı koleksiyonlara yayılan ressamı olarak biliniyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Nazmi Ziya Güran ve İbrahim Çallı’dan ders alan İyem, Léopold Lévy’nin yeni bir yapılanma süreci başlattığı dönemde yüksek resim bölümünü bitirdi. Bu dönemde d Grubu’na karşı bir tavır alan veTürk resim sanatındatoplumsal gerçekçi anlayışı öne çıkaran “Yeniler“ hareketi olarak anılan sanatsal oluşumun öncülüğünü ve kuruculuğunu üstlendi. Bu hareketin yavaşladığı 1951-1952’de ise “Tavanarası Ressamları“ olarak bilinen grubun hocalığını yaptı. Sanatçı yine bu süreçte kendi ifadesiyle doğaya çağrışımlı çalışmalar da gerçekleştirdi. İyem’in bu dönem çalışmaları içinde yer alan konstrüktif denemeler daha sonra lirik soyut, geometrik soyut olarak tanımlanan kompozisyonlarının oluşmasına ortam hazırladı. Hemen ardından yeniden figürlü ve gerçekçi resimlere ağırlık vermeye başladı. Ezilmiş ve baskı altındaki Anadolu kadınına ulusalcı bir bakışla yaklaştığı ‘“kadın” temalı resimleriyle tanınan Nuri İyem’in 2 bin 600’ün üzerinde eseri binin üzerinde farklı koleksiyonda yer almakta…

Kibele Sanat Galerisi

İş kuleleri

http://www.issanat.com.tr/tr/etkinlik/sergi/20101224/nuri-iyerm/

26 Aralık 2010 Pazar

Mevlana derki...


Kötü bir döneme girdiğinde

 ve

herşey sana karşı gibi göründüğünde,

bir dakika bile dayanamayacakmışsın gibi geldiğinde

sakın pes etme,

çünkü işte orası

gidişatın değişeceği yer ve zamandır....
 
 

 
Her yağmur damlası bir yeşil yaratmak içindir.

Sanmasınlar yıkıldık,sanmasınlar çöktük.

Bir başka bahar için sadece yaprak döktük.

HZ MEVLANA

soyut resmin duayeni Ferruh Başağa hayatını kaybetti--sanat camiasının başı sağolsun...


Türk resim sanatının duayenlerinden 1914 yılında İstanbul'da doğan Ferruh Başağa hayatını kaybetti.



İstanbul- 1936 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'ne giren Başağa, Nazmi Ziya, Zeki Kocamemi, Lêopold Levy atölyelerinde çalışmıştı. Yurt içi ve yurt dışında pek çok sergiye, uluslararası yarışmaya katılan, ödüller alan ve çeşitli yarışmalarda jüri üyeliği yapan sanatçı soyut resmin Türkiye'deki ilk temsilcilerindendi.













not:hayat ne garip ,soyut resmin duayeni ve çok beğendiğim değerli ressamımız  Ferruh Başağanın esrelerinin ve hayatının postunun hazırlığı epey zaman önce tarafımdan yapılmıştı ama nedendir bilemiyorum bugüne yayınlamak kısmetmiş:( nurlar içinde yatsın,mekanı cennet olsun...hayat böyle bişey işte..

 not-2:sanatçımızın haber ve resimleri google görsellerden alıntıdır.

21 Aralık 2010 Salı

Frida Kahlo ve Diego Rivera-pera müzesi(23aralık2010-20mart2011)

Gelman Koleksiyonu'ndan Frida Kahlo ve Diego Rivera sergisi, 23 Aralık 2010 -

20 Mart 2011 tarihleri arasında, 20. yüzyıl sanatının Meksika ve dünyadaki en çarpıcı figürlerinden ikisini, Frida Kahlo ve Diego Rivera'yı sanatseverlerle buluşturuyor.



Yapıtları kadar özgün karakterleri, yaşam öyküleri ve merak uyandıran birliktelikleriyle de ilgi uyandıran sanatçılar, 40 yapıttan oluşan bir sergiyle Türkiye'de ilk kez Pera Müzesi'ne konuk oluyorlar.



Yaşamlarının önemli bir bölümünü Meksika'da geçirmiş koleksiyoner bir çift olan Jacques ve Natasha Gelman'ın, 20. yüzyıl Meksika sanatına da odaklanan geniş koleksiyonunda yer alan yapıtlar, Frida Kahlo'nun sanatsal kişiliğinin derin izlerini yansıtan otoportreleri ile Diego Rivera'nın az sayıdaki tuval resmi örneklerinin en önemlilerinden. Dünya çapındaki bu ünlü koleksiyon, Meksika dışında daha önce çok az sayıdaki sergide izleyiciyle buluşabildi.



Pera Müzesi'nde yer alacak sergide, Berlin ve Viyana'da düzenlenen ve 2010 yılına damgasını vuran Frida Kahlo Retrospektifi'nin en gözde Kahlo yapıtlarının yanı sıra Diego Rivera'nın tuvalleri de yer alıyor. Yapıtları ve yaşamlarıyla sinema ve edebiyat dünyasına da esin vermiş ikilinin eserleri 20 Mart 2011 tarihine kadar Pera Müzesi'nde izlenebilecek.

http://www.peramuzesi.org.tr/sergiler/

16 Aralık 2010 Perşembe

Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde kaçırılmayacak bir sergi-“PastPresentFuture - UniCredit Koleksiyonu’ndan Bir Seçki”






“PastPresentFuture –UniCredit Koleksiyonu’ndan Bir Seçki”

Yapı Kredi Kültür Merkezi, İstanbul Sergisi

Dört Yüzyıllık Sanatta Uluslararası 90 Çalışma

6 Kasım 2010 - 7 Ocak 2011
UniCredit Sanat Koleksiyonu ve Yapı Kredi Sanat Koleksiyonu içerisinden Seçilen Eserler

Yapı Kredi Kültür Merkezi, Ekim 2009’da Viyana’da ve Şubat 2010’da Verona’da açılan “PastPresentFuture” (GeçmişŞimdiGelecek) gezici sergisine ev sahipliği yapıyor. Avrupa’nın en büyük kurum koleksiyonlarından UniCredit Sanat Koleksiyonu ve Yapı Kredi Sanat Koleksiyonu’ndan seçilen eserleri Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’a getiren sergi, 6 Kasım 2010 - 7 Ocak 2011 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Sergilenen eserler UniCredit bünyesindeki çeşitli bankaların koleksiyonlarından seçildi. Sergide Yapı Kredi Sanat Koleksiyonu’ndan da Osman Hamdi Bey’in Feraceli Kadınlar’ının yanı sıra farklı kuşaklardan yedi sanatçının yedi eseri yer alıyor.



Sanatçılar (Alfabetik sıraya göre):

Doug Aitken, Ghada Amer, Giovanni Baglione, Stephan Balkenhol, Olivo Barbieri, Georg Baselitz, Gabriele Basilico, Ferruh Başağa, E.J. Bellocq, Michael Biberstein, Matthias Bitzer, Paul Bril, Fatma Bucak, Balthasar Burkhard, Piero Pizzi Cannella, Vincenzo Castella, Jordi Colomer, Tony Cragg, Charles-François Daubigny, Giorgio de Chirico, Philip-Lorca diCorcia, Antonio Donghi, Dosso Dossi, Igor Esˇkinja, Valie Export, Trude Fleischmann, Fischli & Weiss, Andreas Gursky, Jitka Hanzlová, Hoca Ali Rıza, Candida Höfer, Francesco Jodice, Mimmo Jodice, Imi Knoebel, Heinrich Kühn, Maria Lassnig, Richard Long, Hans Makart, Ryuji Miyamoto, Şükran Moral, Muntean/Rosenblum, Aydan Murtezaoğlu, Jean-Marc Nattier, Hermann Nitsch, Hans Op de Beeck, Osman Hamdi Bey, Ferhat Özgür, Luca Pancrazzi, Giulio Paolini, Arnulf Rainer, Gerhard Richter, Gerwald Rockenschaub, Andrei Roiter, Giovan Battista Ruoppolo, Füsun Sağlam, Giovanni Gerolamo Savoldo, Hans Schabus, Kurt Schwitters, Annelies Strba, Miha Strulelj, Beat Streuli, Christine Streuli, Thomas Struth, Wolfgang Tillmans, Marco Tirelli, Carlo Valsecchi, Stendardo, Andy Warhol, Franz West, Erwin Wurm, Heimo Zobern



 
KÂZIM TAŞKENT SANAT GALERİSİ Arşivi

YAPI KREDİ KÂZIM TAŞKENT SANAT GALERİSİAçık olduğu saatler:Hafta içi: 10:00 - 19.00

Cts. 10:00-18:00 / Pz. 13:00 – 18:00

Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi, etkinliklerine 1964 yılında başladı. Türkiye'nin plastik sanat yaşamında önemli bir yer kazandı. Galerinin etkinlikleri, günümüze kadar kesintisiz süregeldi.


Başlangıçta ağırlıklı olarak Türk folklorunu tanıtan çalışmalara ve amatör sanatçıların yapıtlarına yer veren galeri, 1992'den başlayarak hem çağdaş ressamların yapıtlarını tanıtan, klasik ustaların toplu yapıtlarını sunan, hem de tematik projelere yer veren bir çalışma programı çerçevesinde hareket etmeye başladı. Kamuoyunda ve sanat çevrelerinde ses getiren etkinliklere imza attı. Örneğin, 8 Aralık 1999-7 Ocak 2000 tarihleri arasında düzenlediği, Fatih Sultan Mehmet'i konu edinen Ressam, Sultan ve Portresi adlı sergi, Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği'nin (IPRA) Golden World Ödülleri'nde mansiyon kazandı.


Galeride düzenlenen her serginin ayrıca kapsamlı kataloğu da hazırlanmaktadır. Böylece sanatseverlerin elinde etkinliklerle ilgili kalıcı bilgi, belge koleksiyonu oluşmaktadır.
Adres: Yapı Kredi Kültür Merkezi,

İstiklal Caddesi, No: 161-161A, Kat: Z

34433 Beyoğlu, İstanbul

Tel: (0212) 252 47 00 (pbx)

Faks: (0212) 252 26 81 - 252 38 28

 http://www.ykykultur.com.tr/sergi/?yer=Kazim-Taskent